Belgesel Özel Gösterimi

“ÇOK KÖTÜ BİR ŞEY OLDU”- MADIMAK KATLİAMI VE ÖTESİ ÜZERİNE BİR FİLM /“A TERRIBLE THING HAPPENED” – A FILM ON THE MADIMAK MASSACRE AND BEYOND

2024 / 260’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Ümit Kıvanç

Müzik / Music : Erdal Erzincan

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Koray Kesik

Kurgu / Editing : Ümit Kıvanç

Yapımcı / Producer : Hüseyin Mat, Ali Çağan

Yapım / Production:  Anatolia Yapım ve Dağıtım, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Union Europe

Özet/ Summary

Türkiye’nin siyasal ve toplumsal tarihinde derin bir kırılma yaratan Madımak Katliamı, ilk kez çok kapsamlı hazırlanan bir belgeselin konusu oldu. Belgesel, Madımak Katliamı’nı ele alan en kapsamlı görsel çalışma olmanın yanı sıra aynı zamanda Alevilerin uğradığı baskı, eşitsizlik, ayrımcı politikalar, pogromlar, katliamlar ve bunlara karşı Alevi toplumunun yakın tarihte yürüttüğü mücadelenin de bir panoramasını sunma özelliği taşıyor. Sadece Madımak Oteli’ndeki yangın anını değil, o andan önceki süreci ve sonrasını da bilinmeyen ayrıntılarıyla işleyen belgeselde Alevilerin yaşadığı baskının kökenleri ve eşit yurttaşlık mücadelesinin güçlenen kökleri sosyal, siyasal, tarihsel boyutlarıyla ele alınıyor.

The Madımak Massacre, which caused a deep break in Turkey’s political and social history, is the subject of a comprehensive documentary for the first time. The documentary is not only the most comprehensive visual work on the Madımak Massacre, but also a panorama of the oppression, inequality, discriminatory policies, pogroms, massacres and the struggle of the Alevi community against them in recent history. The documentary focuses not only on the moment of the fire at the Madımak Hotel, but also on the process before that moment and its aftermath in unknown details. The origins of the oppression experienced by Alevis and the strengthening roots of the struggle for equal citizenship are addressed in its social, political and historical dimensions.

 Yönetmen / Director

1956’da, İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Basın-Yayın Yüksek Okulu mezunu. Milliyet yazı işlerinde, Cumhuriyet haber merkezinde, önce on beş günlük sonra haftalık Yeni Gündem dergisinde, İletişim Yayınları’nda çalıştı. Siyasî yazıların yansıra hikâyeler, romanlar yazdı, kitapları 1987’den itibaren yayımlandı. Birikim dergisinde, Radikal’de, Nokta’da, Tarafta, gazetecilik platformu P24’te yazdı, internet gazetesi Duvar’da yazıyor. 1990ların ortalarından bu yana belgesel ve deneysel filmler yapıyor. Dünya Sağlık Örgütü’ne belgeseller, eğitim filmleri yaptı. Agos gazetesinin hazırlığında ve çıkışında yer aldı. Belgesel sinema filmleri yapıyor.

Born in 1956, in Istanbul. Studied communication & press. Worked for daily newspapers and weekly news magazines as editor, reporter, photographer. Has written columns for dailies, currently writes for two news & opinion websites. Worked for İletişim Publishing House as editor and art director. Has written & published novels & stories and also some essays about politics, mass-media & journalism. Has made documentaries, experimentals, short films & music videos and has worked as cinematographer & editor since the mid-1990s.

DAYANIŞMA ZAMANLARI / DURABLE TIMES

2024 /  47 ’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Ömer Leventoğlu

Senaryo/Screenplay: Ömer Leventoğlu

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Eyüp Tan

Sanat Yönetmeni / Art director : İsmail Doğan

Kurgu / Editing : Ömer Leventoğlu

Yapımcı / Producer : Ömer Leventoğlu

Yapım / Production:  Fer Film Prodüksiyon

Özet/ Summary

Filmimiz, afetlerin hemen ardından toplum olarak gösterilen refleksler ve dayanışma etkinliklerini mercek altına alıyor, ancak bu odaklanma, aynı zamanda kurumsal, örgütlü, disiplinli ve bilimsel müdahale yöntemlerine ne kadar uyulduğu sorgulanıyor. Ancak bu sorgulamada özellikle yaşam desteğine ihtiyaç duyan kimselerle ilgili neler yapıldığı ve bu konudaki bilimsel çalışmalardan ve uygulamalardan ne ölçüde yararlanılabildiği irdeleniyor. Bir yandan kamu müdahalesinin zayıflıkları ve hataları eleştirilirken, bir yandan da sivil toplum girişimlerinin travma sonrası temas hassasiyetlerini koruyarak dayanışma göstermesinin olası yolları tartışılıyor.

Yönetmen / Director

Erzurum’un Şenkaya ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini Şenkaya’da tamamladı. 1990 yılında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü’ne geçiş yaparak 1994 yılında bu fakülteden Ziraat Mühendisi olarak mezun oldu. Aynı yıl gazeteciliğe başladı. Özgür Ülke, Yeni Politika, Demokrasi, Global, Özgür Bakış, Yeniden Özgür Gündem, Ekonomik Gözlem ve Birgün gazeteleri ile Kanal-E televizyonunda muhabirlik yaptı. Aynı dönemde Özgür Üniversite’de Politik-ekonomi ve Türkiye Ekonomisi dersleri verdi. Gazeteciliğin yanı sıra 2006 yılından itibaren sinema çalışmalarına yöneldi.

He was born in Erzurum in 1969. He has finished the primary education and the high school at Erzurum. In 1990 he transferred to Cumhuriyet University Agriculture Faculty and Agriculture Economy Department and became an Agriculture Engineer in 1994.

Same year he begun to work as a journalist. He worked at Özgür Ülke, Yeni Politika, Demokrasi, Global, Özgür Bakış, Yeniden Özgür Gündem, Ekonomik Gözlem ve Birgün newspapers and Kanal-E television. At the same period he gave lectures on Turkish Economy and Economy- Politic at Özgür Üniversite. In addition to journalism, he has been working in cinema since 2006.

IŞIĞIN HASADI / HARVEST OF LIGHT

2024 /  52’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Esin Özalp Öztürk

Senaryo/Screenplay: Esin Özalp Öztürk

Müzik / Music : Müzikotek ve Universal

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Ayaz Bilgiç

Kurgu / Editing : Şahin Yıldız

Yapımcı / Producer : Esin Özalp Öztürk

Yapım / Production:  ArtEA Prodüksiyon

Özet/ Summary

Ankara’nın Evren ilçesinde mevsimlik işçilerinden oluşan bir topluluk yaşıyor. Soğan hasadı için aileleriyle Ankara’ya gelen işçiler, türlü zorluklarla baş etmeye çalışırken, hayatın bir ucundan tutmaya çalışıyorlar.  “Işığın Hasadı” adlı belgesel, filmde metaforik bir umut ışığı olarak kullanılan ve günde sadece 2 saat çalışan jeneratörün etrafında şekilleniyor. Bu kısa zaman içinde işçiler, emeğin, azmin ve hayatı yakalama çabasının karmaşasında kendi hikâyelerini anlatıyorlar. İşçilerin hikâyeleri, aylardır aralıksız çalıştıkları soğan hasadında ve emekte birleşiyor. “Işığın Hasadı” adı belgesel işçi hakları, çocuk işçiler, kadınların güçlendirilmesi ve evrensel eğitim hakkı üzerine farkındalık yaratmaya çalışıyor

Turkish capital Ankara’s district Evren is home to a community of seasonal workers. The workers, who come to Evren with their families to harvest onions, are trying to cope with various difficulties while trying to hold on to life. The documentary “Harvest of Light” is centered around the generator, used as a metaphorical beacon of hope in the film, and operates for only 2 hours a day. In this short time, the workers tell their stories amidst the chaos of labor, perseverance, and the struggle to catch up with life. The documentary seeks to raise awareness of workers’ rights, child labor, women’s empowerment, and the universal right to education.

Yönetmen / Director

Belgesel yönetmeni ve yapımcısı. Lisans ve yüksek lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi’nde tamamladı. Türkiye’nin Sesi Radyosu’nda başladığı meslek hayatında; TRT’nin İngilizce web sitesinin kurulumunda tercüman ve editör; Vizyon Dergisi’nde muhabir, TRT Belgesel Günleri’nde uluslararası kategori yönetmenler sorumlusu ve sunucu olarak çalıştı. Senaryo yazımı, fotoğrafçılık ve yazarlık eğitimleri aldı. 2014’ten beri, başta Asya-Pasifik Yayın Birliği (ABU) olmak üzere birçok uluslararası ortak yapımda çalıştı. Kurucusu olduğu ArtEA Prodüksiyon şirketiyle, Türkiye ve dünyadaki sosyal ve kültürel konulara odaklanan belgeseller üretmeye devam ediyor

Documentary filmmaker. Esin holds a Bachelor of Arts (BA), and a Master of Arts (MA) from Bilkent University, Ankara. She wrote articles for the monthly periodical TRT Vizyon mostly on social, cultural, environmental, and scientific issues. While producing documentaries for TRT In-House Productions, Esin organized the international category of TRT Documentary Days for two consecutive years. For almost 10 years, she has worked in various international co-productions, primarily with the Asia-Pacific Broadcasting Union (ABU). After working for TRT for 15 years, she founded her own production company in 2023.  With ArtEA Productions, she continues producing documentaries focusing on social and cultural issues in Turkey and worldwide.

ÖLÜMSÜZ OLAN SADECE SEVGİDİR / ONLY LOVE IS IMMORTAL

2023 /  55’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Zeynep Bayraktutan ,  Gökhan Kasapoğlu

Senaryo/Screenplay: Zeynep Bayraktutan

Müzik / Music : Murat Pınar Özdemir

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Gökhan Kasapoğlu

Kurgu / Editing : Zeynep Bayraktutan

Yapımcı / Producer : Pelin Onat

Yapım / Production:  Kumanda İletişim, Proajans

Özet/ Summary

Bu belgesel, sevgi temalı filmlerin unutulmaz yönetmeni Tunç Başaran’ın özel hayatını ve filmlerini konu alarak, ailesi, arkadaşları ve dostlarıyla yapılan röportajlardan oluşmaktadır. Başaran’ın özellikle tüm filmlerinde vurguladığı sevgi teması ön plana çıkartılarak kurgulanmıştır.

This documentary focuses on the personal life and films of Tunç Başaran, the unforgettable director known for his love-themed films. It consists of interviews with his family, friends, and colleagues. The documentary is structured to highlight the theme of love, which Başaran emphasized in all of his films.

Yönetmen / Director

Zeynep Bayraktutan, mesleğe 1996 yılında Erzurum’un ilk özel radyolarının birinde yapımcı ve sunucu olarak başladı. Atatürk Üni. Güzel Sanatlar Fak. Sahne Sanatları Yüksek Lisans mezunu olduktan sonra Erzurum Devlet Tiyatrosu’nda üç yıl Dramaturgluk ve Reji Asistanlığı yaptı. 2017’de TRT Istanbul Radyosu’na geçerek çeşitli programların yapımcılığını üslendi. Halen Radyo-1 ‘Işık Tutanlar’ programının yapımcısı ve sunucusudur.

Zeynep Bayraktutan began her career in 1996 as a producer and presenter at one of Erzurum’s first private radio stations. After completing her Master’s degree in Performing Arts at Atatürk University’s Faculty of Fine Arts, she worked as a dramaturg and assistant director at Erzurum State Theatre for three years. In 2017, she transferred to TRT Istanbul Radio, where she produced various programs. She is currently the producer and presenter of the “Işık Tutanlar” program on Radio-1.

Gökhan Kasapoğlu, 14 Şubat 1987’de Bandırma’da doğdu. Mesleki kariyerine ailesinin fotoğraf stüdyosunda başladı. Zamanla, birçok sektörde katalog çekimleri, tanıtım filmleri, reklam filmleri, TV programları ve belgeseller çekti. İlk uzun metraj belgeseli olan Göçlerin Gölü’nü 2016 yılında Tunç Başaran’ın danışmanlığında hem yapımcı hem de yönetmen olarak tamamladı. Şu anda Kapıdağ Saklı Cennet ve Baba Ocağı adlı belgesellerin çekimlerine devam etmektedir.

Gökhan Kasapoğlu was born on February 14, 1987, in Bandırma. He began his professional career in his family’s photography studio. Over time, he expanded into various fields, working on catalog shoots, promotional films, commercials, TV programs, and documentaries. In 2016, he completed his first feature-length documentary, Göçlerin Gölü, both as a producer and director, under the mentorship of Tunç Başaran. He is currently working on the documentaries Kapıdağ Saklı Cennet (Kapıdağ Hidden Paradise) and Baba Ocağı (Father’s Home).

ŞAHİT  / WITNESS

2023 /  62’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Ahmet Kılıç

Senaryo/Screenplay: Ahmet Kılıç

Müzik / Music : Doğan Saldanlı

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Koray Kesik

Kurgu / Editing : Ahmet Kılıç

Oyuncular /Cast : Benyamin Aydın, Murat Aydın

Yapımcı / Producer : Ahmet Kılıç

Yapım / Production:  İz Yapım

Özet/ Summary

Mezopotamya’nın en eski halklarından olan Süryaniler, geçmiş yıllarda baskılardan dolayı doğup büyüdükleri topraklarını terk etmek zorunda bırakıldılar, ve zamanla Mezopotamya coğrafyasında azınlık durumuna düştüler. Eskiden büyük bir şehir merkezi olduğu bilinen Süryani-Hristiyan Hah (Anıtlı) köyünde yaşayan Benyamin Aydın ise köy işleri dışında Süryanice dil öğretmenliği yapmaktadır. Kendi dillerini bilmedikleri için anne ve babasıyla Kürtçe konuşmak zorunda olan öğretmen Benyamin de orada yaşayan ve ölen insanlar gibi, zaman gibi ve Mezopotamya bölgesinde bulunan o eski yapılar gibi olan bitenlere bir şahittir.

Assyrians/Syriacs are one of the oldest civilizations from Mesopotamia. In the past years, they were forced to leave the land where they were born and brought up because of pressures and with time, their population decreased in Mesopotamia. Bunyamin Aydin lives in Syriac-Christian Hah (Anitli) village that was in the past, a big city center. He works as a Syriac language teacher outside of his village work. The teacher’s parents do not know their own language, so Bunyamin is forced to converse with them in Kurdish. He is like a witness to the people who lived and died in that region, to the passing time, and to the ruins of Mesopotamia.

Yönetmen / Director

2015 yılından beri sinema sektöründe bulunan Ahmet Kılıç, Ezel dizisinin senaristleri tarafından kurulan Yazı Odası şirketinde iki yıl boyunca sinema eğitimi aldıktan sonra profesyonel kariyerine senaryo yazarlığı yaparak başladı. 2017 yılında senaryo ekibi içinde bulunduğu Tepedeki Ev isimli kısa film Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne seçildi. Çeşitli film yapım şirketlerinde senaryo yazarlığı yaptıktan sonra 2020 yılında kendi film yapım şirketini (İz Yapım) kurdu.

UMUT PİNA

2024 /  20’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Vedat Atasoy

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Barış Kılınç

Kurgu / Editing : Sinan Kaldan

Yapımcı / Producer : Vedat Atasoy

Özet/ Summary

Pina, dünyada sadece Cebelitarık Boğazı ile İstanbul Boğazı arasında yer alan denizlerde hemen kıyıdan başlayıp 60 m derinlere kadar yaşayabilen bir midye türü. Diğer adı yelpaze midyesi (fan mussel).  Ortalama bir pina saatte 6 litre deniz suyunu filtre ediyor. Bu esnada suyun içindeki oksijeni alıyor, yine suda bulunan plankton ve diğer parçacıkları süzerek onlarla besleniyor. Bu esnada suyu filtre edip temizliyor. Yani arıtmadan denize boca ettiğimiz atıklarla mücadele ediyor pina. Küresel iklim değişimi sonucunda, deniz suyu sıcaklıkları artışlarının tetiklediği bir hastalık yüzünden 2016 yılında başlayan toplu pina ölümleri sonucunda 2019 yılına gelindiğinde, Marmara Denizi haricinde tüm pina stokları topluca öldü! Belgeselde Marmara Deniz’nde bulunan pinaları korumak amacıyla uğraşan Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın çabalarını izleyeceksiniz.

Yönetmen / Director

Belgesel yapımcısı. 7 yıldır beIN grubuna ait olan Türkiye’nin ilk belgesel kanalı İzTV’nin ortak kurucusu(2006). Ulusal ve uluslararası kanallarda yayınlanan 2500’den fazla belgesele yapımcı olarak imza attı. Bütün dünyada 100’den fazla belgeselin yönetmenliğini yaptı.

Well-known documentary producer with valuable reputation in Turkey. Co-Founder of Turkey’s first documentary channel İzTV in 2006which belongs to beIN group for 7 years. Signed more than 2.500 documentaries as producer broadcasted in national and international channels. Directed over 100 documentaries as director broadcasted worldwide.

Türk Sineması Özel Gösterimi

BERABER / BELONGING

2023 /  82’ / Renkli Color / Türkiye Turkey  Hollanda  The Netherlands Belçika Belgium

Yönetmen/Director:  Mete Gümürhan

Senaryo/Screenplay: Chris Westendorp

Müzik / Music : Tom Soetaert

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Stephan Polman

Sanat Yönetmeni / Art director : Nadide Argun van Uden

Kurgu / Editing : David Verdurme

Oyuncular /Cast : Alihan Şahin, Hayat Van Eck, Mina Demirtaş, Lorin Merhart, Sinan Eroğlu

Yapımcı / Producer : Nadir Öperli, Stienette Bosklopper, Maarten Swart

Yapım / Production:  Liman Film, Circe Films, A Private View, Kaap Holland Film

Özet/ Summary

Rotterdam’da doğup büyümüş Zeki’nin, annesinin kaybı sonrası yaşadığı travma, babasının Türkiye’ye taşınma kararıyla perçinlenir. Serbest koşu (free run) sporuyla uğraşan Zeki, başta önyargılarla geldiği İstanbul’da, girdiği yeni arkadaş çevresi sayesinde, kendini eğlenceli ve özgür bir dünyada bulacaktır.

Born and raised in Rotterdam, Zeki’s trauma after the loss of his mother is compounded by his father’s decision to move to Türkiye. Zeki, who is a freerunner, arrives in Istanbul with prejudices to find himself in a fun and free world thanks to his new circle of friends.

Yönetmen / Director

Mete Gümürhan 1975 yılında Rotterdam’da doğdu. 2009 yılında Hollanda’da Willem de Kooning Akademisi’nden mezun oldu. 2007’de öğrenciliği devam ederken Kaliber Film’i kurarak pek çok ödüllü kısa ve uzun metraj filmin yapımcılığını ve ortak yapımcılığını üstlendi. Kaliber Film, yaratıcı ve uluslararası odaklı, İstanbul ve Amsterdam merkezli bağımsız bir yapım şirketidir. Uluslararası sinema arenasında söz sahibi olabilecek özgün, kurmaca ve belgesel filmler üretmeyi hedeflemektedir.

Gümürhan, ilk yönetmenliğini Dünya prömiyeri 66. Berlin Film Festivali’nin Generation Kplus bölümünde gerçekleşen Genç Pehlivanlar ile yaptı ve festivalde mansiyon ödülü kazandı. Dünya prömiyerini 2023 yılında Saraybosna Film Festivali’nde yapan Beraber ise yönetmenin ilk uzun metrajlı kurmaca filmidir. 

Mete Gümürhan was born in Rotterdam in 1975. In 2009, he graduated from the Willem de Kooning Academy in the Netherlands. In 2007, while still a student, he founded Kaliber Film and produced and co-produced many award-winning short and feature films. Gümürhan made his directorial debut with ‘Genç Pehlivanlar’, which had its world premiere in the Generation Kplus section of the 66th Berlin Film Festival and won a Special Mention Award at the festival. ‘Beraber’, which had its world premiere at the Sarajevo Film Festival in 2023, is the director’s first feature-length fiction film.

Görüşürüz Kaplumbağa/ Bye Bye Turtle

2024 /  25’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Selin Öksüzoğlu

Senaryo/Screenplay: Selin Öksüzoğlu

Müzik / Music : Gözen Atila, Pingipung Records

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Léo Roussel

Kurgu / Editing : Charles Claudon

Oyuncular /Cast : Nursema Çepni, Meltem Ünel, Neriman Çilingiroğlu, Ibrahim Çolakoğlu, Serhat Şahin, Okan Çolakoğlu, Özkan Boz, Necati Çepni

Yapım / Production:  Apaches Films , Sis Films

Özet/ Summary

İnci’nin annesi hayatını kaybetmiştir. İnci o gün, Karadeniz’in ıssız yaylalarında dolaşırken, Zeynep (30) ile karşılaşır. Uzun bir aradan sonra bölgeye dönen Zeynep, iri siyah bir çanta taşımaktadır. İnci ve Zeynep tamamen yabancı olsalar da sisli ve güneşli dağlarda dolaşıp gün doğumundan gün batımına kadar bir süreliğine yalnızlıkta birbirlerine katılırlar.

Inci’s mother died during the night. The five-year-old wanders alone through the vast hilly landscape by the Black Sea. She meets a young woman in a red sweater and is fascinated by her. Zeynep, who grew up here as well, has returned after many years away. Her luggage is heavy and the journey is long. Together, they walk through the sunshine and the clouds, from one father to another, from dawn until darkness.

Yönetmen / Director

Türkiye’de doğan ve büyüyen Selin Öksüzoğlu, 2010 yılından beri Fransa’da yaşıyor. 2019’da La Rushe Gindou Cinema rezidansına katıldı ve bu süreçte “Görüşürüz Kamplumbağa” adlı ilk senaryosunu geliştirdi. Şu anda göçmen bireylerle ve koruma altındaki çocuklarla çalışan bir psikolog olarak görev yapıyor ve yeni projesi üzerinde çalışıyor.

The director was born and grew up in Turkey. In 2010, she relocated to France and studied psychology. She now works as a psychologist with people in exile and young people in foster care. In parallel to this work, in 2019 she participated in the La Ruche Gindou Cinéma writing residency during which she developed the screenplay for her debut short film, Adieu tortue.

Karganın Uykusu / Sleep Of The Crow

2023 /  89’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Tunahan Kurt

Senaryo/Screenplay: Tunahan Kurt

Müzik / Music : Canset Özge Can

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Ziya Kasapoğlu

Sanat Yönetmeni / Art director : Görkem Yazgan

Kurgu / Editing : Ahmet Teke
Oyuncular /Cast : Ahmet Ağgün,  Nesrin Yari, Alperen Aktaş, Eser Ağçalı, Hakan Erkuran, Engin Yüksel, Kübra Teke, Özlem Kaya

Yapımcı / Producer : Hasan Köroğlu

Yapım / Production:  Kadraj Yapım

Özet/ Summary

İşlev görmeyen bir maden aktarım tesisinde müdür olarak çalışan Nasip, çocukluğundan beri yaşadığı uyurgezerlik sorunu ile baş etmeye çalışmaktadır. Karısının şüpheli ölümünden sonra derin bir yalnızlığın ve sessizliğin içine gömülür. Köyde çıkan söylentilere kulak tıkayan Nasip,  yedi yaşındaki oğlu İsmail’e iyi bir baba olamayacağını düşünür. Onu, kendisinin olmayacağı bir dünyaya hazırlamaya çalışırken bir taraftan da ona sahip çıkacak bir aile arayışına girer.

Nasip, who works as a manager at a non-functional mine transfer facility, struggles to cope with a sleepwalking problem he has had since childhood. After the suspicious death of his wife, he becomes engulfed in deep loneliness and silence. Ignoring the rumors circulating in the village, Nasip believes he cannot be a good father to his seven-year-old son, Ismail. While trying to prepare Ismail for a world without him, he also embarks on a quest to find a family to take care of him.

Yönetmen / Director

Tunahan Kurt 1985 yılında Mersinde doğdu. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi işletme bölümden mezun olduktan sonra polis memuru olarak farklı illerde görev aldı. Çekmiş olduğu kısa filmlerle ulusal ve uluslararası bir çok festivalden ödül ve dereceler aldı. Karganın Uykusu yönetmenin ilk uzun metraj  sinema filmidir.

Tunahan Kurt was born in Mersin in 1985. After graduating from the Business Administration department at Mehmet Akif Ersoy University, he served as a police officer in various cities. He received awards and accolades from numerous national and international film festivals for his short films. The Sleep of the Crow is his first feature film as a director.

KELEBEKLER / BUTTERFLIES

2017 / 117 ’ / DCP / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Tolga Karaçelik
Senaryo/Screenplay: Tolga Karaçelik

Müzik / Music : Ahmet K. Bilgiç

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Andaç Şahan

Sanat Yönetmeni / Art director : Arzu Kadak, Cem Ece

Kurgu / Editing : Evren Luş

Oyuncular /Cast : Tuğçe Altuğ,  Tolga Tekin, Bartu Küçükçağlayan, Serkan Keskin, Hakan Karsak, Gülçin Kültür Şahin, Bedir Bedir, Murat  Sağlam

Yapımcı / Producer : Tolga Karaçelik, Diloy Gülün, Metin Anter, Nedim Anter

Yapım / Production:  Karaçelik Film Yapım Tolga Kenan Karaçelik

Özet/ Summary

Bir astronot suratı yakın plan kameranın önündedir. Bu astronot CEMAL’dir. Kenan, geçinmek için ev videolarına seslendirme yapmaktadır. Anaokulu öğretmeni Suzan, sınıfta çılgınca ağlamaktadır. Onlar, Mazhar’ın çocuklarıdır. Şimdi, 30 yıl ayrı kaldıktan sonra, babaları onları Hasanlar Köyü’ne geri çağırır. Nedenini bilmezler. Hasanlar’a vardıklarında babalarının öldüğünü öğrenirler ve babaları, vasiyetinde, köyün acayipliklerinden biri olan kelebeklerin gelişinde gömülmeyi istemiştir. Ne birbirleri ne de babaları hakkında hiçbir şey bilmeyen üç kardeş, kelebeklerin zamanını beklerken bu köyde vakit öldürmek zorunda kalırlar.Babaları ve birbirleri hakkında bir şeyler buldukça kendileri hakkında daha çok şey öğrenmeye başlarlar.

Close-up of an astronaut’s face. The astronaut is Cemal. Kenan dubs home videos for a living. In a classroom, kindergarten teacher Suzan weeps frantically. They are the children of Mazhar. Now, after being 30 years apart, their father calls them back to village of Hasanlar. They don’t know why. When they arrive to Hasanlar, they realise that their father is dead and in his will he asks to be buried when the butterflies come to the village to die; one of the many strangeness of this village. Three siblings who neither know each other nor anything about their father will have to kill time in this village while waiting for the time of the butterflies. As they start to find out more about their father and about each other, they also start to know more about themselves.

Yönetmen / Director

Tolga Karaçelik Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra New York Film Akademisi’nde sinema eğitimi aldı. İlk uzun metraj filmi Gişe Memuru (2010), Smithsonian ve MoMA tarafından gösterildi ve kalıcı arşivlerine seçildi. Sonraki filmleri Sarmaşık (2015) ve Kelebekler (2018), Sundance Film Festivali’nde dünya prömiyerlerini yaparken, Kelebekler aynı festivalde Büyük Jüri Ödülü’nü kazandı. Steve Buscemi’nin başrolünde yer aldığı son filmi Bir Seri Katili Yazmaya Karar Veren Bir Yazarın Sığ Hikayesi (2024), dünya prömiyerini yaptığı Tribeca Film Festivali’nde Seyirci Ödülü’nü kazandı.
Tolga Karaçelik, a multi-award-winning writer and director, graduated from Marmara University Faculty of Law before studying filmmaking at New York Film Academy. His debut film, Toll Booth (2010), was screened by Smithsonian and MoMA and selected for their permanent archives. His second feature, Ivy (2015), premiered at Sundance Film Festival and was showcased at numerous festivals worldwide. Butterflies (2018), his third feature, won the Grand Jury Prize at Sundance. His latest film, The Shallow Tale of a Writer Who Decided to Write About a Serial Killer, starring Steve Buscemi, won the Audience Award at Tribeca Film Festival in 2024.

YURT / DORMITORY

2023 /  116’ / Renkli and Siyah Beyaz   Color and B&W / Türkiye Turkey Almanya Germany  Fransa France

Yönetmen/Director:  Nehir Tuna

Senaryo/Screenplay: Nehir Tuna

Müzik / Music : Avi Medina

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Florent Herry

Sanat Yönetmeni / Art director : Vahhab Ayhan

Kurgu / Editing : Ayris Alptekin

Oyuncular /Cast : Doğa Karakaş, Can Bartu Arslan, Ozan Çelik, Tansu Biçer, Didem Ellialtı, Orhan Güner, Işıltı Su Alyanak, Emrullah Erbay, Erdi Kökerer, Tolga T. Talay, Nazlı Benan

Yapımcı / Producer : Tanay Abbasoğlu, Dorothe Beinemeier, Thierry Lenouvel

Yapım / Production:  TN Yapım, Red Balloon Film, Ciné-Sud Promotion

Özet/ Summary

90’lı yılların sonu Türkiye’sinin siyasi kutuplaşma atmosferinde geçen “YURT”, 14 yaşındaki lise hazırlık öğrencisi Ahmet’in yaşadıklarına odaklanıyor. Yakın zamanda kendini İslam’a adamış babasının zoruyla, erkeklerin kaldığı bir dini yurda yerleştirilen Ahmet, alıştığı sıcak aile ortamından koparılmanın çaresizliğini yaşar. Bir yandan babasının beklentilerini karşılamanın ağırlığı altında ezilirken, bir yandan da okul ve yurt arasındaki ikili hayatında izolasyon ve baskılarla karşılaşır. Aidiyet duygusunu hepten yitiren Ahmet’in tek sığınağı ise, yurdun tecrübeli öğrencisi Hakan olur ve birlikte kuralları çiğnedikleri bu genç adamın yarattığı heyecan ve özgürlük onu ilk kez kendi seçimlerini yapacağı bir yola sürükler.

1997. The tensions between religious and secular Turks are increasing. Fourteen-year-old Ahmet is sent by his father to a Muslim religious dormitory, a ‘Yurt’. Ahmet works hard to be the perfect son but he has trouble fitting in with rough kids at the Yurt, and feels isolated in his secular day school, where he hides his new home from his classmates. His only solace is a new friend Hakan, a street-smart kid, who knows how to work the Yurt system. Together they dream of making their own decisions.

 Yönetmen / Director

Nehir Tuna is a Turkish screenwriter and director. Tuna is a 2019 Sundance Institute Feature Film Program Fellow and 2018 Nipkow Fellow.  He has written and directed various short films, including “The Shoes”, a prequel to his debut feature “Yurt”. Tuna is currently in the MFA Graduate Film Program at Columbia University and holds an MFA in directing from Rochester Institute of Technology.

Yönetmen ve senaryo yazarı Nehir Tuna 2019 yılında uzun metraj projesi ile Sundance Film Festivali’nin Utah’ta düzenlenen Senaristler Lab’ine katılmaya hak kazanmıştır. 2018’de Berlin’deki Nipkow Programına dahil olan Tuna “Ayakkabı” adlı kısa film de dahil olmak üzere çeşitli kısa filmler yapmıştır. Columbia Üniversitesi’nde film yüksek lisansına devam eden Tuna, Rochester Teknoloji Enstitüsü’nde yönetmenlik üzerine yüksek lisansını tamamlamıştır.

Çocuk Filmleri Özel Gösterimi

Özel Gösterim

KELEBEKLERİN UYUDUĞU YERDEYİM/ I’M WHERE THE BUTTERFLIES SLEEP

2024 / 77 ’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Ceyhan Kandemir

Senaryo/Screenplay: Nafiseh Laleh

Müzik / Music : Cahit Berkay

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Ahmet Serdar Taşyürek

Sanat Yönetmeni / Art director : Ayşe Burcu Kaya

Kurgu / Editing : Yusuf Tekke

Oyuncular /Cast : Karla Kandemir ,  Yeliz Gerçek, Kubilay Karslıoğlu, Cansu Özdenak,Celalettin Demirel, Emre Kızılırmak, Aslıhan Kandemir, İrem Kahyaoğlu

Yapımcı / Producer : Cansu Özdenak, Özkan Binol

Yapım / Production: Milou Entertainment

Özet/ Summary

14 yaşlarına gelen Karla, yurtdışında, kısa süreliğine (yaz okulu) bir resim kursuna başvurmak ister. Bir soru üzerine çizilmesi gereken bir resim ile seçilecek olan kişilerle yarışmak için, Karla’nın aklına gelen soru “BEN KİMİM” olur.

Karla, who is around 14 years old, wants to apply for a short-term painting course (summer school) abroad. For the selection process, candidates are required to draw a painting based on a specific question. The question that comes to Karla’s mind is “WHO AM I”.

 Yönetmen / Director

Prof. Dr. Ceyhan Kandemir; İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo Televizyon Sinema Bölümü öğretim üyesidir, aynı zamanda Deutsche Welle Akademi ile ortaklaşa yürütülen  Uluslararası Medya Çalışmaları Yüksek Lisans Program Başkanlığı’nı yürütmektedir. 2005 yılından itibaren Almanya Hochschule Bonn Rhein Sieg, Viyana Üniversitesi İletişim Fakültesi ve benzeri Fakültelerle işbirliği ve Yaz Akademileri gerçekleştirmiştir. Akademik çalışma alanları görsel işitsel tasarım, görüntü estetiği ve etiği, uluslararası televizyon yayıncılığı , dijital televizyon yayıncılığı, görsel işitsel yapım yönetim ve sorunsallarıdır.

Ceyhan Kandemir is Professor at Istanbul University, Radio Television and Cinema Department. At the same time, Prof. Dr. Kandemir holds the presidency of International Media Studies Master Programme.  After being graduated from Department of German Language and Teaching, Prof. Dr. Kandemir took master degree of Public Relations and then he did his doctorate in Radio Television and Cinema.  In 2005, he spent one semester as a visiting lecturer at Hochschule Bonn Rhein Sieg. Since 2005, Prof. Kandemir has carried out collaboration and Summer Academies with Germany Hochschule Bonn Rhein Sieg, Vienna Faculty of Communication and with the similar faculties.  His academic studies fields are audio-visual design, aesthetics and ethics of image, international television broadcasting, digital television broadcasting, audio visual production and management and research questions of them.

PARAZİT   /   PARASITE

2019  / 131’ / DCP / Renkli Colour / Kore Korea

Yönetmen / Director: BONG Joon Ho

Senaryo / Screenplay: BONG Joon Ho, HAN Jin Won

Müzik / Music: JUNG Jae Il

Görüntü Yönetmeni / Cinematography: HONG Kyung Pyo

Kurgu / Editing: Yang JİNMO

Oyuncular / Cast: Song KANG HO, LEE Sun Kyun, CHO Yeo Jeong, CHOI Woo Shik, PARK So Dam, LEE Jung Eun, CHANG Hyae Jin

Yapımcı / Producer: KWAK Sin Ae, MOON Yang Kwon

Yapım / Production: Barunson E&A

Özet / Summary

Ki-taek’in ailesinin dört üyesi de birbirine sıkı sıkıya bağlıdır fakat ailede hiç kimsenin işi yoktur. Gelecek onlar için pek parlak gözükmemektedir. Ailenin oğlu Ki-woo, prestijli bir üniversitede okuyan aile dostu tarafından, iyi kazançlı bir özel öğretmenlik pozisyonuna önerilince ailede herkes umutlanır. Ailesinin tüm beklentilerini sırtlanan Ki-woo, iş görüşmesi için Park ailesinin evine doğru yola çıkar. Uluslararası bir IT firmasının sahibi Bay Park’ın evinde, evin güzel hanımı Yeon-kyo ile tanışır. İki aile arasındaki bu ilk karşılaşma, önüne geçilemeyecek aksilikler silsilesinin başlangıcı olacaktır.

Ki-taek’s family of four is close, but fully unemployed, with a bleak future ahead of them. The son Ki-woo is recommended by his friend, a student at a prestigious university, for a well-paid tutoring job, spawning hopes of a regular income. Carrying the expectatio ns of all his family, Ki-woo heads to the Park family home for an interview. Arriving at the ho use of Mr. Park, the owner of a global IT firm, Ki-woo meets Yeon-kyo, the beautiful young lady of the house. But following this first meet ing between the two fa milies, a n unstoppable string of mishaps lies in wait.

Yönetmen / Director       

Parazit, “Barking Dogs Never Bite” (2000), “Cinayet Günlüğü” (Memories of Murder, 2003); “Yaratık” (The Host, 2006); “Mother” (2009) ve “Kar Küreyici” (Snowpiercer, 2013) gibi filmlerin yönetmeni BONG Joon Ho’nun yedinci uzun metrajlı filmidir. Toplumsal sorunları deşen sivri dili ve janr kurallarını hiçe sayan tarzıyla bilinen BONG Joon Ho, toplumsal kurumları ve toplumdaki eşitsizlikleri mizah, duygusallık ve gizemi birbirine karıştırarak sorgular. Parazit, BONG Joon Ho’nun karakteristik tarzını yansıtırken, yönetmenin sanatını yeni bir seviyeye taşıyor.

 Parasite is the seventh feature film from the acclaimed BONG Joon Ho, following on from ‘Barking Dogs Never’, ‘Bite’ (2000), ‘Memories of Murder’(2003), ‘The Host’ (2006), ‘Mother’ (2009), ‘Snowpiercer’ (2013), and ‘Okja’(2017).

Known for his cutting, socially incisive wit and twisting of genre conventions, BONG Joon Ho has continually raised questions about social institutions and the inequities of society with his unique blend of humor, emotion and suspense. In this sense, Parasite is both highly characteristic of BONG Joon Ho ‘s work, while at the same time evolving to a new level.

Son Akşam Yemeği / The Last Dinner

2023 /  119’ / Renkli Color / Türkiye

Yönetmen/Director:  Levent Onan

Senaryo/Screenplay: Ayla Hacıoğulları, Vilmer Özçınar

Müzik / Music : Mustafa Yazıcıoğlu

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Veli Kuzlu

Sanat Yönetmeni / Art director : Mertkal Kanıbelli

Kurgu / Editing : LewQ

Oyuncular /Cast : Engin Şenkan, Onur Tuna, Azra Aksu, Pelin Akil

Yapımcı / Producer : A.Selim Tuncer

Yapım / Production:  Cinegenna Pictures

Özet/ Summary

Son Akşam Yemeği, cumhuriyet ilan edilmeden bir gün önce 28 Ekim 1923 Pazar günü ve gecesi Çankaya Köşkü’nde yaşananlara odaklanıyor. Çankaya Köşkü, ülkenin kaderini değiştirecek kararlara imza atmak üzeredir. Yeni bir yönetim şekline geçiş tartışılmaktadır ve ertesi gün cumhuriyet ilan edilecektir. Köşkün mutfağında çalışan aşçıdan yamağa tüm çalışanlar hüzün ve mutluluk dolu bu yirmi dört saate şahitlik eder.

The film focuses on the events that took place at the Çankaya Mansion in Ankara on Sunday, October 28, 1923, the day before the Republic of Türkiye was proclaimed. The new government is about to sign decisions that will change the country’s fate. The transition to a new form of government is being discussed, formally marking the end of the Ottoman Empire. All the mansion’s kitchen staff, from the cook to the apprentice, witness these critical twenty-four hours full of anguish and euphoria.

Yönetmen / Director

 Ankara doğumlu olan Levent Onan, mesleğe 90’lı yılların başında görüntü yönetmeni asistanı olarak başlamış ve Aytekin Çakmakçı, Erdal Kahraman gibi ustalarla çalışmıştır. Daha sonraları edindiği tecrübelerle mesleğini görüntü yönetmenliği dalında devam ettirmiştir. 2000’li yılların başında yönetmenliğe başlamış, yurt içi ve yurt dışında çok sayıda reklam projelerinde yönetmenlik yapmıştır.

Reklamcılar Derneği’nin Kristal Elma Yarışması’nda 2008 yılında En Başarılı Reklam Filmi Yönetmeni seçilen Levent Onan, “Herkes Kendi Evinde” adlı sinema filminin prodüktörlüğünü yapmıştır. Türk sinemasında birçok filmde asistanlık da yapmış olan Onan 2023 yılında “Son Akşam Yemeği” filminin yönetmenliğini üstlenmiş ve bu filmle yurt içi ve yurt dışından birçok ödüle layık görülmüştür.

Born in Ankara, Levent Onan began his career as an assistant director of photography in the early 1990s, working alongside acclaimed figures like Aytekin Çakmakçı and Erdal Kahraman. Gaining experience, he first became a director of photography and then, in the early 2000s, a director, helming numerous advertising projects both in Türkiye and internationally. In 2008, he was chosen as the Best Advertising Film Director at the Crystal Apple Competition held annually by the Advertising Association. He was an assistant director in several Turkish films and produced the feature Herkes Kendi Evinde. In 2023, The Last Supper, directed by Onan, earned numerous awards both in Turkey and abroad.

Tavuri  / Tavuri

2023 /  93’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Derviş Zaim

Senaryo/Screenplay: Derviş Zaim

Müzik / Music : Marios Takoushis

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Fuat Sözen

Kurgu / Editing : Feyza Kayıkçı, Sait Ali Demir

Kamera Önü Katılımcılar /  In front of Camera Participation: Mustafa Serttaş, Şirin Gazi, Yasin Coşkun, Sevil Hançerli

Yapımcı / Producer : Derviş Zaim

Yapım / Production:  Marathon Film

Özet/ Summary

Suç, hayatının yarısını hırsızlık ve dolandırıcılıktan hapiste geçiren, şeytan (Tavuri) lakaplı Mustafa Serttaş ekseninde suç, suça bağımlılık, toplum, özgürlük temalarını işlemektedir.

Tavuri considers the themes of crime, crime addiction, society and freedom through the personality of Mustafa Serttaş, a.k.a. the Devil (Tavuri), a Turkish Cypriot who spent half his life behind bars for theft and fraud.

Yönetmen / Director

Derviş Zaim 1964 yılında Kıbrıs’ın Limasol kentinde doğmuştur. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olmuş, ardından Warwick Üniversitesi’nden Kültürel Çalışmalar dalında MA almıştır. Maltepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Sanatta Yeterlilik programını bitirmiştir.

Bugüne kadar on film ve bir belgesel yönetmiştir. Filmlerinin senaryosunu yazmış ve çoğunun yapımcılığını da üstlenmiştir. Ares Harikalar Diyarında adında romanı ile 1994 Yunus Nadi ödülünü kazanmıştır. İkinci romanı Rüyet Nisan 2019’da yayınlanmıştır. Çok sayıda yerli ve uluslararası film festivalinde yer almış ve ödüller kazanmıştır. Halen Maltepe, Ankara Bilim Üniversitelerinde ders vermektedir.

Derviş Zaim graduated from Boğaziçi University (Istanbul) with a business degree and then from Warwick University (UK) with an MA in cultural studies. He then received a Doctor of Arts in Cinema from Maltepe University.

He made ten feature films and a documentary till now. Zaim also writes and produces his films. He is also author of the 1992 Tunus Nadi award-winning novel, ‘Ares in Wonderland’ and Ruyet (2019). His films have been screened in many festivals and won awards. Now based in Istanbul, Zaim also lectures on filmmaking at Maltepe and Ankara Bilim Universities.

KAYITSIZ / UNFEELING

2023 /  83’ / Renkli Color / Türkiye Turkey

Yönetmen/Director:  Özlem Çıngırlar

Senaryo/Screenplay: Özlem Çıngırlar

Müzik / Music : Ege Gür

Görüntü Yönetmeni/Cinematography: Vedat Oyan(GYD)

Sanat Yönetmeni / Art director : Göksel Demir

Kurgu / Editing : Aziz İmamoğlu, Semih Ekşi

Oyuncular /Cast : Tülay Günal, Nastaran Mazal, Sibel Yaptı, Rıza Sönmez, Mehmet Akif Özdemir, İpek Elmas Şenol, Manau Van Der Haegen, Burcu Halaçoğlu

Yapımcı / Producer : Özlem Çıngırlar, Cemal Çıngırlar

Yapım / Production:  Asfur Film

Özet/ Summary

“Ellerimi bahçeye dikiyorum, yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum.”
                                                                                                         -Füruğ Ferruzad

Uzun yıllardır Avrupa’da yaşayan tanınmış bir oyuncu olan Nursel, Füruğ Ferruhzad’ı canlandıracağı bir rol için Türkiye’ye döner. Perisa ise karnındaki bebeğin babası Arash’i aramak için bir süreliğine İran’dan Türkiye’ye gelir. Bir yanlış anlaşılma sonucu ikisinin hayatları İstanbul’da, Beyoğlu’nda kesişir. Bu kesişim yalnızca iki kadının hayatlarının değil, birden fazla kültürün tek bir akışta şiir ve dayanışma eşliğinde kavuştuğu ortak bir anlatıya, yepyeni bir hikayeye dönüşür.

 “I plant my hands in the garden, I will flourish, I know, I know, I know.”
                                                                                         Forough Farrokhzad
Nursel, a well-known actress who has been living in Europe for many years, returns to Turkey for a role in which she will portray Forough Farrokhzad. Perisa, on the other hand, comes to Turkey from Iran for a while to search for Arash, the father of her unborn child. Due to a misunderstanding, their lives intersect in Istanbul, in Beyoğlu. This intersection transforms into a new story, a common narrative where not only the lives of two women but also multiple cultures converge in a single flow, accompanied by poetry and solidarity.

Yönetmen / Director

1986’da Adana’da doğdu. 2017 yılında “Psikoloji Yüksek Lisans” eğitimi aldı. Özel ve Kamu Kuruluşlarında; Eğitmenlik, Akademisyenlik,  Yaratıcı Yazarlık, Proje Yöneticiliği ve Medya İletişim Koordinatörlüğü gibi insan ilişkilerine dayalı işler yaptı. 2011 yılında Adana’da “Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu” ile tanışarak burada fotoğraf, video, sanat tarihi, felsefe eğitimleri aldı ve profesyonel iş yaşamının yönü bu süreçte değişti. 2016’da Mülteciler ile ilgili “Asfur” isimli ödüllü bir kısa film yazıp yönetti ve bu filmle yurtiçi ve yurtdışında 17 festivale katıldı. ‘Kayıtsız’ adlı ilk uzun metraj filmi ile T.C. Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nden senaryo ve yapım desteği aldı.

She was born in Adana in 1986. In 2017, she received a Master’s Degree in Psychology. She has worked in both private and public institutions as an academician, creative writer, project manager, and media communications coordinator, all with a focus on human relations. In 2011, she became involved with the “Altınoran Düşünce ve Sanat Platformu” in Adana, where she studied photography, video, art history, philosophy, and during this period, her professional direction shifted. In 2016, she wrote and directed an award-winning short film about refugees called Asfur, which was showcased at 17 national and international festivals. Her first feature-length script, Unfeeling, received development and production support from the General Directorate of Cinema under the Ministry of Culture and Tourism.

 

HÂKKARİ’DE BİR MEVSİM / A SEASON IN HAKKARI

1983 / 110 / Renkli Color / Türkiye, Doğu Almanya   Turkiye, East Germany 

Yönetmen / Director: Erden Kıral 

Senaryo / Screenplay: Ferit Edgü, Onat Kutlar

Müzik / Music: Timur Selçuk 

Görüntü Yönetmeni / Cinematographer:  Kenan Ormanlar 

Kurgu / Editing: Yılmaz Atadeniz 

Oyuncular / Cast: Genco Erkal, Erkan Yücel, Şerif Sezer, Rana Cabbar, Erol Demiröz, Macit Koper, Zeynep Irgat, Berrin Koper

Özet / Summary

Kendine ve çevresine yabancılaşmış kentli bir aydının hem mecburen hem isteyerek sürgün geldiği; yolu, elektriği olmayan köyde kendi dünyasına tamamen yabancı bir toplum ve kültürle, yokluk ve yoksullukla karşılaşmasını, bu sarsıcı karşılaşmanın kendi kimlik arayışına, varoluş meselesine yansımasını anlatır. “Kendini ararken başkalarını bulur”.

“O”, isimsiz öğretmen, bu ücra Kürt köyündeki yaşantının tanığı olur: çetin doğa şartları, önlenebilecek hastalıklardan kaynaklı ölümler, kumalık, kaçakçılık, devletin kendi kaderine terk ettiği insanların kaderciliği… Köyün muktediri muhtar, güzel eşi Zazi, Zazi’nin yersiz yurtsuz kardeşi Halit, Ramazan ve diğerleri üzerinden, aynı ülke içinde başka bir ülke coğrafyası kadar uzak yerlerin geri bırakılmışlık sorunuyla yüzleşir seyirci. O, taşrayı merkezin bakış açısıyla görür fakat devletin ona biçtiği temsil rolü ile sınırlı kalmaz, içinde hâlâ umut taşıdığından olanakları zorlar.The story depicts the experiences of an urban intellectual who is exiled, both reluctantly and willingly, to a remote village with no roads or electricity. Confronted with a society and culture completely foreign to his own, as well as poverty and deprivation, he reflects on his own identity and existential issues through this jarring encounter. As he searches for himself, he finds others.

The story depicts the experiences of an urban intellectual who is exiled, both reluctantly and willingly, to a remote village with no roads or electricity. Confronted with a society and culture completely foreign to his own, as well as poverty and deprivation, he reflects on his own identity and existential issues through this jarring encounter. As he searches for himself, he finds others.

The unnamed teacher becomes a witness to life in this isolated Kurdish village: harsh natural conditions, deaths from preventable diseases, sand-digging, smuggling, and the fatalism of people abandoned by the state. Through characters such as the village’s authoritative muhtar, his beautiful wife Zazi, Zazi’s rootless brother Halit, Ramazan, and others, the audience confronts the issues of neglect in regions as distant within the same country as a different country’s geography. He views the periphery through the center’s perspective but does not remain confined to the role imposed by the state. Driven by his remaining hope, he pushes the boundaries of what is possible.

Ödüller / Awards: 

1983 Berlin Uluslararası Film Festivali, Altın Ayı Aday 

1983 Berlin Uluslararası Film Festivali,FIPRESCI Ödülü
1983 Berlin Uluslararası Film Festivali, C.I.C.A.E. Ödülü – Mansiyon

1983 Berlin Film Festivali Gümüş Ayı Ödülü

1983 Berlin International Film Festival, Nominee
1983 Berlin International Film Festival, FIPRESCI Prize
1983 Berlin International Film Festival, C.I.C.A.E. Award – Honorable Mention

Kısa Gösterim Seçkisi

BEN SÜPER MARKET DEĞİLİM / I AM NOT SUPERMARKET

2023 / KURMACA FICTION / 19’ 30’’ / RENKLİ COLOR / TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Ekrem Ayhan Çakay

Senaryo / Scriptwriter: Ekrem Ayhan Çakay

Görüntü Yönetmeni / D.O.P: Turgay Şafak

Kurgu / Editing: Fırat Terzioğlu

Yapım / Production: Ekrem Ayhan Çakay

ÖZET / SUMMARY

Kıdemli bir süpermarket çalışanı olan Saffet (32), müdür tarafından yapılacak denetimin yaklaştığı yönünde söylentiler dolaştıkça işini kaybetme korkusu yaşar. Gizli Müşterilerin yardımıyla yapılan denetim, süpermarketteki satışların azalmasıyla ilgilidir. Her müşteriyi potansiyel bir tehdit olarak gören Saffet’in paranoyası büyür. Pasta kalıplarının yerleri gibi masum sorular bile ona bir test gibi gelir. Saffet’in iş arkadaşları da bu durumu körüklemektedir. Giderek artan psikozundan bunalan Saffet, kaygı ve belirsizlik girdabının derinliklerine doğru sürüklenir.

Saffet (32), a veteran supermarket employee, lives in constant fear of losing his job as rumors circulate about an impending audit by the Manager. The audit, aided by Mystery Shoppers, targets declining sales of the Supermarket. Saffet’s paranoia grows, perceiving every customer as a potential threat. From innocent inquiries about cake capsule locations to requests for change, every interaction feels like a test. Saffet’s colleagues around him also fuel this feeling. Overwhelmed by his mounting psychosis, Saffet spirals deeper into a whirlpool of anxiety and uncertainty.

YÖNETMEN / DIRECTOR

1994 yılında Almanya’da doğdu. ODTÜ ve İTÜ’den mezun oldu. Yönetmenlik eğitimini İstanbul Film Akademisi ve Stockholm Filmskola’da tamamladı. Birçok kısa filmde reji ekibinde yer aldı. T.C. Kültür Bakanlığı ve İKSV Köprüde Buluşmalardan yapım desteği aldı. 2023 yılında Sarajevo Talents’a Türkiye’den seçilen tek yönetmen oldu. Sarajevo Film Festivali Pack&Pitch programına seçilen projelerden birinde yapımcı olarak yer aldı. Krema Film adlı yapım şirketinin ve Istanbul Film Station platformunun kurucusudur.

Born in Germany in 1994 and studied at METU and ITU, completed filmmaking education in Istanbul Film Academy and Stockholm Film School. Involved in numerous short films, received multiple festival selections and production supports. Became the sole Turkish director in Sarajevo Talents 2023. Founded Krema Film and Istanbul Film Station.

FİLMLER / FILMOGRAPHY

Güvenliksiz (2019) – Kısa Kurmaca Short Fiction

SINIRSIZ SANAT / BORDERLESS ART

2024 / BELGESEL DOCUMENTARY / 02’ 00’’ / RENKLİ COLOR /TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Sone Bulut

Senaryo / Scriptwriter: Sone Bulut

Görüntü Yönetmeni / D.O.P: Sone Bulut

Müzik / Music: Santoor

Kurgu / Editing: Sezen Kayhan

Yapım / Production: Reel Borders, Özgür Sinematek, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi

ÖZET / SUMMARY:

Sanat, sınırları aşma ve toplumun her kesiminden insanları birbirine bağlama gücüne sahiptir. Sanat sınır tanımamalıdır.

Art has the power to transcend boundaries and connect people from all parts of society. Art should know no boundaries.

YÖNETMEN / DIRECTOR:

Eylül 1991’de Adana’da Mardinli bir ailenin son çocuğu olarak dünyaya geldim. İlk lisans öğrenimim sırasında Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi Masaüstü Yayıncılık’a bağlı Kampüs Haber’de iki yıl muhabir ve haber yazarı olarak çalıştım. Aktif gazeteciliği bıraktıktan sonra fotoğrafçı olarak çalışmaya başladım ve liseden beri hayalim olan sinema eğitimine ikinci lisans eğitimim olarak başladım. Jordan’da düzenlenen Discover Jordan projesine kabul aldım ve 5 hafta Jordan’da fotoğrafçı ve videografiker olarak çalıştım. Hemen ardından 2020 yazında ise İlk kısa filmim olan Admission’ın çekimlerini tamamladım. Bu kısa filmim Duemilo30 film festival (İtaly Milan) ve Firsttime filmmaker festival (Based on Pinewood Studio England) festival seçkisi aldı. 2021 kışında kısa dönem Bulgaristan’da Erasmus+ kapsamında projede gönüllü olarak çalıştım. 2022-2023 eğitim yılı döneminde Portekiz’de Erasmus programı kapsamında 1 yıl eğitim gördüm. Çukurova Üniversitesi Reelborders iş birliği ile gerçekleşen workshopta görev aldım ve Borderless Art isimli manifesto filminin yönetmenliğini yaptım. 2022 de çekimlerini, 2024’te ise kurgusunu tamamladığım Black Sheep isimli belgesel, uzun süredir çalıştığım ve yönetmenliğini yaptığım ilk belgeselimdir.

I was born in September 1991, in Adana, as the last child of a family from Mardin. During my first undergraduate education, I worked as a reporter and news writer at Kampus Haber, affiliated with Çukurova University Faculty of Communication, for two years After quitting active journalism, I started working as a photographer and started studying cinema, which has been my dream since high school, as my second undergraduate education. I was accepted to the Discover Jordan project organized in Jordan during the semester and worked as a photographer and videographer in Jordan for 5 weeks. Immediately afterwards, in the summer of 2020, I completed the shooting of my first short film, Admission. This short film was selected at the Duemilo30 film festival (Milan, Italy) and the Firsttime filmmaker festival (Based on Pinewood studio England). In the winter of 2021, I worked as a volunteer on a short-term project within the scope of Erasmus + in Bulgaria. I studied for 1 year in Portugal within the scope of the Erasmus program during the 2022-2023 academic year. I took part in the workshop held in cooperation with Çukurova University Reelborders and directed the manifesto film called Borderless Art. The documentary called Black Sheep, which I completed shooting in 2022 and editing in 2024, is my first documentary that I have worked on for a long time and that I have directed.

FİLMLER / FILMOGRAPHY:

Admission (2020- 2021)

Quando O Sol se Poe (2022-2023)  

Black Sheeps (2022-2024)

HUDUT / BORDER

2024 / KURMACA FICTION / 06’ 00’’ / RENKLİ COLOR / TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Elif Savar

Senaryo / Scriptwriter: Ümmügülsüm Savar

Müzik / Music: Nicholas the Octopus Camarena

Görüntü Yönetmeni / D.O.P: Emre Karakuş

Kurgu / Editing: Furkan Mehmet Akça

Yapımcı / Production: Reel Borders, Özgür Sinematek, Çukurova Üniversitesi İletişim

ÖZET / SUMMARY:

Hatay, Türkiye. Suriyeli genç bir kadın, Şubat 2023’teki ölümcül depremin ardından kaybolan kardeşini arıyor. Ancak o da savaş nedeniyle yerinden edilen diğer Suriyeliler gibi kayıtlara geçmemiştir. Elinde hiçbir kanıt ya da bilgi olmadan, yasını tutmak için kimsesizler mezarlığına gitmeye karar verir.

Hatay, Türkiye. A young Syrian woman is searching for her brother, who went missing after the deadly earthquake in February 2023. However, like other Syrians displaced by the war, he was not recorded. Without any evidence or information, she decides to go to the forlorns’ cemetery to mourn his death.

YÖNETMEN / DIRECTOR:

Elif Savar 19.08.2002’de Kahramanmaraş’ta doğdu. 3 yaşındayken Antalya’da yaşamaya başladı. 2022 yılında Çukurova Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde okumaya başladı.

She was born in Kahramanmaraş, Türkiye, in 2002.08.19. She started living in Antalya when she was 3 years old. She started studying at the Radio TV and Cinema Department of Cukurova University in 2022.

GECENİN SONUNA YOLCULUK / JOURNEY TO THE END OF THE NIGHT

2024 / KURMACA FICTION / 06’ 37’’ / RENKLİ COLOR / TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Gizem Avcıoğlu

Senaryo / Scriptwriter: Louis-Ferdinand Céline

Kurgu / Editing: Gizem Avcıoğlu

Yapım / Production: Gizem Avcıoğlu

ÖZET / SUMMARY

A.I. ile yaratılmış bu post-sinemasal kısa film, Louis-Ferdinand Céline’in kitabından okunan pasajlar eşliğinde kentsel yalnızlığa ve yabancılaşmaya rüya kıvamında bir bakış sunuyor. İzleyiciyi, alan derinliği ve odak netliğinin yok olduğu bir neon sisin içerisinde, tanıdık olmayan şehirlerin labirentimsi sokaklarında kaybolurcasına bir yolculuğa çıkarıyor. Kamera, gece vakti şehirde amaçsızca dolaşan birden fazla karakteri takip ederken, mekânsal bir aidiyet duygusunun yokluğunu ön planda tutuyor. Film, yalnızlığı paylaşılan, kolektif bir yabancılaşma olarak yeniden çerçeveliyor. Bu yabancılaşma, gecenin örtüsü ve şehir ile trafik ışıklarının yapay parıltısı tarafından daha da derinleştiriliyor. Birey ve kent arasındaki sınırlar bulanıklaşıyor. Karakterler, yönünü kaybetmiş kimliksiz kişilere dönüşerek, şehirde bir nehirde akar gibi yüzüyorlar. Görsel netlikten kasıtlı olarak yoksun bırakılmış olan film, izleyiciyi akışkan, sürekli değişen bir düşselliğin içine davet ediyor.

A post-cinematic AI short film reimagining urban loneliness and alienation through passages read from the book by Louis-Ferdinand Céline. The viewer embarks on a disorienting voyage through the labyrinthine streets of unfamiliar cities, awash in a neon haze that defies the clarity of focus. Camera follows multiple characters aimlessly wandering through city at night, lingering an ethereal sense of displacement. The film reframes solitude as a shared, collective dislocation, an estrangement amplified by the veil of night and the artificial glow of city and traffic lights. The boundaries between the individual and the urban landscape dissolve. The characters turn into persons with lost identities, swimming in the city as if it were a river, with no orientation. Intentionally bereft of visual clarity, the film invites viewers into a fluid, ever-shifting dreamscape.

YÖNETMEN / DIRECTOR

Yurtdışında Vikki Bardot ismiyle tanınan Gizem Avcıoğlu, dijital resim ve video sanatı ile yapay zekayı birleştiren çok yönlü bir sanatçı. 9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarındaki flüt eğitiminden sonra İstanbul Türvak’ta sinema yönetmenliği bölümünden birincilikle mezun oldu. Kariyerinde film alımları konusunda uzmanlaşan Avcıoğlu, yıllarca Cannes, Berlin, Toronto gibi sektörün önde gelen film festivallerine katıldı ve 200’ün üzerinde, pek çoğu ödüllü filmin sinema dağıtımında rol aldı. 2019’da ilgi alanları yeni teknolojilere kayan Avcıoğlu, dağıtım alanındaki kariyerini bırakarak 2022 itibariyle sanat çalışmalarına ağırlık verdi. Yapay zeka ile post-fotoğraf alanında yapılan öncü koleksiyonlardan bazılarına imza attı ve kısa sürede öncü isimlerden biri haline geldi. 2023 itibariyle kısa filmler, yeni medya ve post-sinemasal hikaye anlatım teknikleri üzerine odaklanmaya başladı. Yapay zeka ve sanat üzerine ilk TEDx konuşmalarından birini gerçekleştirdi. Eserleri, New York, Roma, Paris, Berlin, Amsterdam, Seul, Los Angeles, Sao Paulo, Miami, Dubai, Liverpool, Talin ve Barcelona gibi dünyanın pek çok şehrinde sergilenmiştir.

Previously a film industry professional, a musician, and a painter, Gizem Avcıoğlu also known as Vikki Bardot is a multi-faceted AI artist. She spent her teenage years at the conservatory, studying flute and classical music history. There, she also developed a keen eye for cinema, painting, photography, sculpture, and video art, setting her on a diverse creative journey. After graduating from conservatory she completed film school as the top student. She directed short films while she was a student. As of 2006 she worked in film distribution, acquiring award-winning indie films and attending top film festivals worldwide like Cannes, Berlin, Toronto for many years. In 2019 her interests shifted to new technologies and new ways of storytelling. In 2022, she quit her role in acquisitions in film industry and became an independent artist. Vikki is working with AI tools and obsessed with the emergence of AI art. In 2022 she released some of the first examples of post-photographic AI collections. In her first year, she had a phenomenonal success and has become one of the all time Top 10 selling artists on digital art platform Foundation. Her style is often influenced by the aesthetics of early photography and avant-garde cinematic movements. She’s been praised for her unique visual signature, experimenting with textures and color stylizations. In 2023 she is focused on post-cinematic AI video art, new media and short films. Vikki’s work has been exhibited in cities across the globe, including New York, Rome, Paris, Seul, Los Angeles, Sao Paulo, Miami, Tallin, Dubai, Liverpool and Barcelona. She has recently gave a TEDx talk on AI and art. She’s currently working on her debut long feature film that is fully created with AI.

NOKSAN / ABSENT

2024 / KURMACA FICTION / 23’ / RENKLİ COLOR / TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Cem Demirer

Senaryo / Scriptwriter: Cem Demirer

Görüntü Yönetmeni / D.O.P: Sebastian Lojo

Kurgu / Editing: Cem Demirer

Yapım / Production: Cem Demirer, Berfin Demirat

ÖZET / SUMMARY

Mert, lunaparkta çalışmakta ve içsel bir ikilikle mücadele etmektedir. Farklı insanlar ve varlıklarla etkileşime girerken, zihinsel sağlığıyla ilgili nelerin yanlış gittiğini anlamaya çalışır. Cevap arama çabası devam ederken bir yandan da içsel gizemleriyle tam olarak yüzleşmekten kaçınma eğilimi, onu zihninin derinliklerine inmeye karşı zorlu bir mücadeleyle karşı karşıya bırakır.

Mert, a 30-year-old male, is employed at an abandoned-looking amusement park, grappling with an internal duality, while sensing a lurking identity bent on undermining him. Throughout the film, Mert interacts with various people and creatures, struggling to understand what’s going wrong with his mental health. Despite his persistent pursuit of answers, Mert confronts a daunting struggle to delve into the depths of his psyche, hindered by a hesitancy to fully confront the mysteries within.

YÖNETMEN / DIRECTOR

Cem Demirer, 1988 yılında İstanbul, Türkiye’de doğdu. Kendisi aktif olarak kurmaca kisa ve uzun metrajlı filmlerde; yazar, yönetmen, yapımcı, görüntü yönetmeni ve kurgucu olarak calismaktadir. 2014 yılında sinema tutkusunu sürdürmek amacıyla Londra’ya taşındı ve Londra Film Okulu’nda Sinema Yüksek Lisans programına katıldı. Uluslararası çalışmaları onu Malezya, Fransa, Kazakistan, Guatemala, Çin, Birleşik Krallık, Portekiz, Güney Afrika, Ukrayna, Lübnan ve Türkiye gibi ülkelere götürdü. Yazar/yönetmen olarak ilk uzun metraj filmi Atlanta Film Festivali’nde prömiyer yaptı ve Adana Altın Koza Film Festivali’nde Filmyön En İyi Yönetmen ödülünü kazandı. Kısa filmi Noksan, 63. Eleştirmenler Haftası’nda (Semaine de la Critique) prömiyer yaparak Canal+ Ödülü’nü kazandı. Cem’in önemli görüntü yönetmenliği çalışmaları arasında Cannes Cinéfondation bölümünde yer alan End of Season ve Locarno Film Festivali’nde gösterilen Siyabonga yer almaktadır. Kendi filmlerini de kurgulayan Cem, Venedik Film Festivali’nde gösterilen kısa film James‘in kurgusunu yaptı. 2023 yılında bağımsız kısa ve uzun metraj filmleri destekleyen “HAR Films” adlı kendi yapım şirketini kurdu.

Cem Demirer, born in 1988 in Istanbul, Turkey. He is a London-based writer, director, producer, cinematographer, and editor. In 2014, he relocated to London to pursue his filmmaking interests and enrolled in the MA Filmmaking program at the London Film School. Over the past decade, Cem has worked in a diverse range of projects such as short and feature films, commercials, essay films, music videos, and documentaries. His international work has taken him to countries including Malaysia, France, Kazakhstan, Guatemala, China, UK, Portugal, South Africa, Ukraine, Lebanon, and Turkey. His debut feature as a writer/director premiered at the Atlanta Film Festival, earning him the Filmyön Best Director prize at the Adana Golden Boll Film Festival. His short film, Noksan, premiered at the 63rd Semaine de la Critique, winning the Canal+ Award. Cem’s notable cinematography work includes End of Season, which was featured in the Cannes Cinéfondation section, and Siyabonga, showcased at the Locarno Film Festival. Additionally, editing his own films, Cem edited the short film “James,” which was shown at the Venice Film Festival. He founded his own production company, “HAR Films” in 2023, which supports independent short and feature films.

FİLMLER / FILMOGRAPHY

Breakwater (2021) Uzun Metraj Film Feature Film

SINIRLAR / BORDERS

2024 / 06’00 / BELGESEL DOCUMENTARY / RENKLİ COLOR / TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Reel Borders Belgesel Atölyesi Ekibi

Senaryo / Scriptwriter: Reel Borders Belgesel Atölyesi Ekibi

Görüntü Yönetmeni / D.O.P: Hande Nur Aksoy, Zöhre Ergünöz, Zeynep Sena Erel, Sena Üveyik, Sıla Coşkun, Polen Dağgeçen, Sone Bulut, Erkan Akdere, Aleyna Taşçı, Ayşe Selin Doğru

Müzik / Music: Michael H., Ferhat Altüngök

Kurgu / Editing: Zöhre Ergünöz, Zeynep Sena Erel, Sally Hllouby

Yapım / Production: Reel Borders, Özgür Sinematek, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi

ÖZET / SUMMARY:

Yıkılması en zor sınırlar zihnimizdeki sınırlar mıdır? Adana, Türkiye. Bir grup Türk öğrenci, savaş nedeniyle yerinden edilmiş en fazla sayıda Suriyeliye ev sahipliği yaptığı için Küçük Halep olarak da bilinen Kocavezir semtindeki günlük yaşam hakkında bir belgesel hazırlıyor. İlk zorluk kendi önyargılarıyla yüzleşmek. Suriyeli komşularıyla aynı dili konuşmuyor olabilirler, ancak birkaç gün sonra paylaşmanın, iletişim kurmanın yollarını buluyorlar ve hepsinden önemlisi, savaş, yerinden edilme ve direniş hikâyelerinin ana akım medyanın onlara anlattığından çok daha karmaşık olduğunu fark ediyorlar.

Are the boundaries in our minds the hardest to break? Adana, Türkiye. A group of Turkish students is producing a documentary about daily life in the Kocavezir district, also known as Little Aleppo because it hosts the largest number of Syrians displaced by the war. The first challenge is to confront their own biases. They may not speak the same language as their Syrian neighbors, but after a few days they find ways to share, communicate and, most of all, realize that their stories of war, displacement and resistance are much more complex than what the mainstream media tells them.

YÖNETMEN / DIRECTOR

‘Sınırlar’ belgeselinin yönetmenleri Çukurova Üniversitesi Film, TV & Radyo ve İletişim bölümlerinden öğrencilerdir. Bu onların Özgür Sinematek iş birliğiyle gerçekleştirdikleri Reel Borders adlı katılımcı film yapım atölyesinin bir parçası olan ilk ortak belgesel kısa filmleridir.

The directors of the documentary ‘Sınırlar’ are students from the departments of Film, TV & Radio and Communication at the University of Cucurova. This is their first collaborative documentary short film, part of the participatory filmmaking workshop Reel Borders, in collaboration with Özgür Sinematek.

FİLMLER / FILMOGRAPHY:

A Basket of Ribbons (2020)

Noon (2021)

 

 

ORADAYDIK / WE WERE THERE

2024 / BELGESEL DOCUMENTARY / 10’ 00’’ / RENKLİ COLOR / TÜRKİYE TURKIYE

Yönetmen / Director: Sally Hllouby

Senaryo / Scriptwriter: Sally Hllouby

Görüntü Yönetmeni / D.O.P: Sally Hllouby

Müzik / Music: Bearer Of The Cups (Ajuha), Erdenklang Musikverlag

Kurgu / Editing: Elif Sale

Yapım / Production: Reel Borders, Özgür Sinematek, Çukurova Üniversitesi İletişim Fakültesi

ÖZET / SUMMARY

“Oradaydık” bellek, kimlik ve anavatanla olan bağı araştırıyor. Suriye’nin Halep kentinden kısa videolarla yönetmen, evini terk ettikten on yıl sonra şehrini hatırlamaya çalışıyor. Kişisel ve kolektif anlatıları çözerek şehrin binalarını keşfediyor, aşinalık arıyor ve Halep’in tarihini ve yapılarını araştırıyor. Film, yer ve kimliğin iç içe geçmesini araştırıyor ve kim olduğumuzu şekillendirmede yer ve hafızanın önemini vurguluyor.

We Were There delves into memory, identity, and the bond with homeland. With short videos from Aleppo, Syria, the director after one decade of leaving home, struggles to recall her city. She explores buildings of the city, seeking familiarity. Delving into Aleppo’s history and structures, she unravels personal and collective narratives. The film explores the intertwining of place and identity; emphasizing the importance of the place and the memory in shaping who we are.

YÖNETMEN / DIRECTOR:

Suriyeli film yapımcısı, araştırmacı ve sanatçı, Suriye Halep’te doğdu. Anadolu Üniversitesi Sinema ve Televizyon programında yüksek lisans öğrencisidir. Göç, belgesel film yapımı ve son zamanlarda Reel Border projesiyle katılımcı film yapımına odaklanan araştırma projelerinde çalıştı. 2013 yılında Türkiye’ye giderek resim sergilerine katkıda bulundu. Çukurova Üniversitesi Radyo TV ve Sinema bölümünden mezun oldu ve çeşitli film projelerinde yer aldı. Araştırmaları otobiyografik film yapımı yoluyla kimlik, etnik köken ve hafıza konularını kapsamaktadır. Filmleri çoğunlukla Arapçadır ve kişinin varoluşsal yaşam deneyimlerine odaklanmaktadır.

Syrian filmmaker, researcher and artist, born in Aleppo, Syria. MA student in Cinema and Television program at Anadolu University. Worked in research projects focused in migration, documentary filmmaking and recently in participatory filmmaking with Reel Border project. Traveled to Turkey in 2013 contributed to art exhibitions since and graduated from Cukurova University Radio Tv and cinema program focusing on the film field and contributing in several film projects. Her research covers issues of identity, ethnic, and memory through autobiographical filmmaking. Her films are mostly in Arabic and focus on one’s existential life experiences.